Kategori
Stok Kodu
9789750732027
Stok Durumu
Yok
Barkod Kodu
9789750732027
*17,91 TL den başlayan taksitlerle!
Web'e özel Ürünlerin iade ve değişim işlemleri sadece online kanaldan sağlanmakta olup, mağazalarımızda değişim gerçekleştirilmemektedir.
Bu ürünü saat 17:00’a kadar sipariş verirseniz aynı gün kargoya verilir.
Sorularınız ve destek için online chat veya 0543 417 6398
Ekmek Ve Zeytin-Ahmet Büke
Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Büke’nin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor.
Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metin’e üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülya’yı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. “Tanrım,” der. “Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu?” Hülya istese beni daha çok sever Metin’den. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Büke’nin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor.
Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metin’e üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülya’yı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. “Tanrım,” der. “Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu?” Hülya istese beni daha çok sever Metin’den. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.